Raperin kimdir Aslen nereli Kaç yaşında?

Kürt Müziğinin Sevilen seslerinden Raperin kimdir aslen nereli, kaç yaşında hep birlikte tanıyalım.

Raperin Kimdir? Kısaca Hayatı

Raperin 1985  Van doğumludur. 4 Coçuklu ailenin tek kızıdır ailesinin izmir ve vanda ikamet etmesi nedeniyle coçukğu ve gençlik yılları bu iki farklı kültüre sahip şehirde geçmektedir. Van yüzüncüyıl üniversitesini bitirip öğretmen olan Raperin 2 yıl öğretmenlik yapıp Ağrı İbrahim çeçen üniversitesinde  akademisyenlik yapmaya başlar. Ağrı iline gitmiş olanlar bilirler kış mevsiminin zorlukları anlatmakla bitmez  mevsimsel zorlukların yanı sıra Üniversite yönetiminin Raperinin  kürtçe müzik yaptığını öğrenmesi üzerine kendisine yaşattıkları sıkıntılar üzerine akademisyenlikten ayrılmak zorunda kalır ve tamamıyla Sanatcılığa yönelir.

Bir çok güzel eseri başarıyla seslendiren Raperin Çı Bıkım parçası Sosyal medya sitelerinde  yüz binler tarafından dinlendi. Merak edenler için Raperin`in anlamı nedir belirtelim Raperin Türkçe’de “Ayaklanmak” anlamına geliyor.




Hürhaber yazarı Cengiz Koyuncu'nun Müzisyen Raperin ile yaptığı çok özel röportaj...

*Öncelikle herkesin en çok merak ettiği soru ile başlayalım isterseniz. Raperîn kimdir? Bize kendinizden bahseder misiniz?

1985 yılı, yeni yıl arefesinde, Van’ın kış kıyametinde dünyaya gelmiş, 4 çocuklu ailenin tek kızıdır.

Çocukluk ile gençlik yıllarını İzmir ile Van arasında mekik dokuyarak geçirmiş, tam anlamıyla bir kültür etkileşimiyle büyümüş, bundan hem iyi hem kötü, nasibini almış biridir. 

Üniversiteyi Van’da bitirip burda öğretmenliğe başladım, iki yıl öğretmenliğe tahammül edemeyip akademisyenlik için Ağrı üniversitesinin yolunu tuttum. Eksi 50 derece yetmezmiş gibi üstüne üniversitenin Kürtçe şarkı söylediğimi duyması üzerine yaşadığı tuhaf tedirginlikler, buna binaen yaşattıkları ciddi sıkıntılar nedeniyle akademisyenliği bırakmak zorunda kaldım, şimdi yine öğretmenliğe dönmekle beraber, beni Kürt kimliğim ve Kürtçe çıkan sesimle benimseyecek bir üniversite bulursam , asıl icra etmek istediğim meslek olan akademisyenliğe dönmek istiyorum..

*Bir üniversitede yaşadığınızı söylediğiniz sıkıntılar, bugünün koşullarında örneğin Çözüm Süreci gibi bir sürecin devam ettiği dönemde de hala var mı ? 

Söz ettiğim süreç ortalama 2 sene öncesi. Yakın dönem yani. Her ne kadar bu zihniyetin kolay değişmeyeceğine kanaat getirmiş olsam da çözüm sürecinin beyinlerimizi de yumuşattığı aşikar. Her daim kaybetmediğimiz umudumuz bu konuda da hâlâ var..

*Hazır Çözüm Süreci demişken, siz nasıl görüyorsunuz bir sanatçı ve Kürt olarak devam eden bu süreci ?

Önündeki engellere rağmen, sürecin verimli seyrettiğini düşünüyorum. Kim bu sürecin kuyusunu kazarsa o en başta vicdanlı bir insan değildir. Nitekim bir söz vardı sanal ortamda sıkça karşımıza çıkan ve ben de onu savunuyorum : 

+Yine gençler öldürüldü.
-Türkler mi Kürtler mi?

Bunu sormadığın zaman barış gelecek!
Çözüm sürecinin baltalanmaması taraftarıyım. Barışı istemeyen bizden değildir!

*Hayatınızın önemli bir bölümü İzmir’de geçmiş. Var mı sizde etki bırakan bir anı?

Elbette birçok anı kazındı o dönemden belleğimize.. Muhakkak ki güzel anılarımız da oldu, fakat gördüğümüz ‘’kıro’’ muamelesi en derin izler bırakan anılardan oldu şüphesiz.. İzmir’de, kendi anadilimi bilmiyor olmama rağmen, onlara çok yakın konuşuyor olmama rağmen ‘’kıro’’ lafı yemeden vakit geçmezdi.. Garip bir yapısı var İzmir’in. Farklılığa açık değil. Benim İstanbul’da büyüyen, benden daha ‘kıro’ arkadaşlarım böyle bir sıkıntı yaşamamış.. 

Ben de zaman zaman ‘’bu da benim şanssızlığım olsa gerek’’ diyorum.. 

Sanıyorum beni, bilmediğim ve sonradan ve ne yazık ki İngilizce öğrenir gibi öğrendiğim anadilim, gördüğüm dışlanmalar sebebiyle bunca cezbediyor, Kürtçe şarkı söylerken, o belki tam olarak telaffuz edemediğim kelimeleri söylerken aldığım haz paha biçilmez!

*Bu olayların “Raperin” isminde etkisi var mı? Anlamı nedir ?

Raperin kelimesini, Kürtçe’yi öğrenme sürecimde, sözlükte bulduğum anı asla unutamam. İlk görüşte aşk derler ya, öyle bir etki bıraktı bende. Söylenişi, kulağa gelişi çok hoştu kanımca.. Hele bir de anlamını görünce.. Ben çocuklumdan beri, belki de sözünü ettiğim olayların etkisiyle, çok inatçı, hırslı ve isyankar bir yapıdayım. Tipik bir Oğlak burcu olmamın etkisi de olabilir.

Raperîn , isyan anlamına geliyor.. Tam benlik dedim görünce.. Muhakkak ki bu ismi seçmişsem sanatımda, beni isyana teşvik eden o olayların etkisi de büyüktür seçimimde..

*Ailenizin müzisyenliğinizle ilgili duruşu nasıl ? Ailenizde müzikle ilgili olan başkaları da var mı ?

Ben müziğin bir yetenek olduğuna ve genetikle aktarılabildiğine inanırım. Çünkü annemin sesi çok güzeldir.. Çocukken bizi ninnileriyle beslerdi.. Babamın ise korkunç bir sesi vardı, şükür ki dördümüz de anneme çektik .

Kardeşlerim arasında en yeteneksizi benim.. Ne üzücü bir şey ah.. Onların her birinin hem sesi güzel hem en az 2-3 enstrüman çalabiliyor, profesyonelce hem de. Ben ise birçok enstrümanın her birinden azar azar çalabiliyorum ama hiçbiri profesyonelce değil.. Yani evet sanatçı bir aileden geliyorum. Kardeşlerim akademik anlamda da müziğe devam ediyorlar, benimse müzikal eğitimim bile yok!

*Müzikal bir eğitiminizin olmadığını söylediniz, bu eğitimin gerekliliğine inanıyor musunuz ? Almayı düşünüyor musunuz ?

Gerekliliğine inanıyordum, açıkçası bu niyetten beni aranjörüm vazgeçirdi şimdilik. Sesimin bir eğitime ihtiyacı olmadığını iddia ediyor. Kendisi ile ses eğitimi üzerine zaman zaman çalışıyoruz elbette…

*Şarkılarınızda derin bir duygusallık, hüzün kulağa çarpıyor. Nedenini nedir?

Mezopotamya insanı, coğrafyanın etkisiyle, görünürde sert bir kabuğa bürünmüş olsa da özünde çok duygusal bir yapıya sahiptir.. ben de görünüşte umursamaz ve sert duruyormuşum. Oysa sokakta gördüğü zor durumdaki insanlara saatlerce ağlayabilen bir yapım var. Biraz melankolik sayılırım. Belki de epeyi.. bu da haliyle şarkılarıma yansıyor.. Üstelik günün uyku dışındaki hemen her anı,kesintisiz müzik dinleyen biriyim, hareketli şarkılardan da haz etmediğim için hüzünlü şarkılar dinlerim. Siz düşünün artık halimi..

*Kürtçe müzikte hareketli coşkulu eserler de var, bunları dinleyicileriniz sizden dinleyemeyecek mi ?

Ben müzisyenin duygu ve ruh dünyasını müziğe nakşettiğini düşünürüm. Ben her ne kadar dışardan neşeli ve hareketli biri gibi görünsem de derin ve duygusal bir iç dünyam var. Müziğime de bu yansıyor haliyle.. Hareketli şarkılar yok değil ama halay falan hiç tarzım değil. Hem o tarz şarkıları çok iyi söyleyen sanatçılarımız var..

*Kürtçe müziğin size göre dünya müziğindeki yeri nedir?

Kürtçe müzik, dengbêj (uzun hava) kültürü ile başlamış ve daha sonra Geleneksel Kürt müziği adı verilen tarzla yüzyıllardır süregelmiştir. Şuan dengbêjler ve geleneksel Kürt müziği temsilcileri, sanatlarını icra etmeye devam ediyorlar ve Şivan Perwer ve Aynur gibi, bu sanatı dünyaya duyurmayı başarabilen sanatçılarımızın varlığı gerçekten onur verici.. Fakat ben bu kültürel ve sanatsal değerlerimizi kaybetmemenin yanı sıra, modern Kürt müziğinde de dünya standartlarında çalışmalar yapmak ve bunları dünyaya duyurabilmek gerektiği kanaatindeyim. Müzik sektörüne atıldığım günden bugüne hedefim bu oldu.. Bu noktada gereken desteği görebilirsek çok başarılı olabileceğimize de inancım sonsuz..

*Şuana kadar yaptığınız müzikal çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz?

2011 yılında, arkadaşlarımın zoruyla yapmış olduğum demoları sanal ortamda paylaşarak atılmış oldum müzik piyasasına, ilk demom ise unutulmaz sanatçımız Kazım Koyuncu’nun ‘hayde’ şarkısının Kürtçe’ye çevirisiydi. Şarkı sosyal medyada patlama yaptı denilebilir. Bundan hoşnut olanlar kadar, Kürtçe olduğu için büyük tepki gösterenlerde oldu ne yazık ki.. Oysa Kazım Koyuncu barışa duyduğu özlemle hayata gözlerini yummuşken ve bunun üzerinden yıllar geçmişken hâlâ onun eserlerini Kürtçe dinlemeyi hazmedemeyen bir dinleyici kitlesinin olması ne üzücü!

Bu cover’in büyük ilgi görmesinin ardından , geçmişte dinlediğim geleneksel Kürtçe ezgileri modern bir kalıba oturtarak hazırlayıp sunduğum demoları da sosyal medyada paylaşarak kısa süre içerisinde iyi bir dinleyici kitlesine sahip oldum. Kendime ait bestelerim olduğu için albüm yapmam konusunda da ciddi baskılar gördüm ve yakın dostlarımın iteklemesiyle, bir baktım ki Aranjör Erdem Altınses ile beraber stüdyoda albüm kayıtlarına girmiş durumdayız. Memur halimle albüm yapmak da cesaretti doğrusu. Üstelik memur maaşıyla.. Kredi çekerek yaptığım albümün borcu hala bitmedi.

İlk albümüm Xapînok (kandırıkçı: tam olarak karşılamasa da) 12 Eylül 2012’de piyasaya çıktı. Albümde 11 şarkı var ve dokuzunun söz-müziği bana ait. Bu albümde pop,rock,Flamenko,etnik tarzda denemelerimiz var.. Bir anlamda kendi tarzımı seçmemi sağlayan bu albümden kısa süre sonra Tarûmar adlı bir düet projem piyasaya çıktı. Melankolik şarkıların ağırlıklı olduğu bu albümden sonra yani şimdilerde ,yepyeni ve kendi profesyonelliğimi bana ilk kez hissettiren bir albüm hazırlıyoruz aranjörüm Erdem Altınses ile. Bu albümün benim müzikal hayatımda dönüm noktası olacağına inanıyorum.

*Yurt içi veya dışı konser etkinlikleriniz oluyır mu ? Oluyorsa bugüne kadar nerelerde konserler verdiniz ?

Evet geçen yıldan beri sıkça oluyor konserler. Özellikle üniversite öğrencileri çok seviyor ve sürekli konserler düzenliyorlar. Gitmediğimiz az şehir kaldı doğrusu.. Yurt dışını asıl mesleğimden dolayı pek tercih edemiyorum ama yaza projelerimiz var yurt dışı konserleri için…

*Türkiye’de Kürtçe müzik yapan müzisyenlerin zaman zaman bazı sıkıntılarla, hatta engellemelerle karşılaştığı söylenir, sizin de karşılaştığınız sıkıntılar var mı?

Yakın süreçte kat edilen yol önemsenmeyecek gibi değil. Eskiden Kürt kelimesi otomatik bir gerginlik yaratırdı ortamlarda. Ahmet Kaya gibi büyük bir sanatçı ve döneminde aynı duruşu sergileyen sanatçılar ne yazık ki bu anlamda ciddi bedeller ödediler. Bizim dönemimiz daha rahat şüphesiz ki fakat biz de çok sıkıntı yaşıyoruz. Hala Kürt müziğinin yeteri kadar destek görmediği kanaatindeyim. Eskisi kadar kösteklenmesek de desteklendiğimizi söyleyemem..

*Bir Kürt müzisyen olarak görsel ve yazılı medyada yeterince yer bulabiliyor musunuz ? Ana akım denilebilecek merkez medya yayın organlarının sanatınıza ilgisi nasıl ?

Açıkçası bu konudan çok muzdaribim. Biz sanat için ciddi emekler harcarken sanatımız Kürtçe olduğu için geri planda tutuluyor. Medya konusunda kesinlikle gördüğümüz destek çok yetersiz. Bir gün Türkçe yayın yapan kanallar Türkçe kadar Kürtçe şarkılara da sahip çıkarsa o zaman da barış gelmiş olacak. Bu bence o denli hassas ve önemli bir konu..

*Genel dinleyici kitleniz kimlerden oluşuyor ? Konserlerinize albümlerinize daha çok kimler ilgi gösteriyor ? Bu noktada bir izleniminiz var mı ?

Tabii ki,sosyal medyadan ve konserlerden edindiğim izlenimlerime göre dinleyici kitlemi daha çok genç nesilden oluşuyor. Özellikle üniversite öğrencileri, kıpır kıpırlar ve sesimi her gittikleri yere hızla yayıyorlar..

*Müzisyen olarak belirlediğiniz bir hedefiniz var mı ? Yolun neresinde görüyorsunuz kendinizi ?

Kürt müziği içerisinde iyi ve hızlı ilerlemiş, iyi bir yol kat etmiş olsam da kendimi ve şuanki sanatsal yerimi kesinlikle yeterli bulmuyorum. Mart ayının sonlarına doğru çıkarmayı düşündüğüm albümümden sonra çok daha sağlam adımlarla, dünya müziği içerisinde iyi bir yer bulmak ve bulunduğum yeri sağlamlaştırmak değil, gidebileceğim en ileri noktaya kadar gitmek istiyorum. 

*Kürtçe müzik yapan sanatçılar arasında beğeni ile izledikleriniz var mı ? Aslında soruyu şöyle açalım hangi Kürtçe ve Türkçe müzik yapan sanatçıları beğeniyorsunuz ?

Tabii ki çok iyi müzik yaptığına inandığım gerek geleneksel müzik sanatçılarımız,gerekse modern müzik sanatçılarımız var. Özellikle modern Kürt müziğinde iyi ve ciddi adımlar atan bazı sanatçılarımızı çok takdir ediyorum. Örneğin Mehmet Atlı, Hakan Can, Jan Arslan, Simîr Rûdan gibi sesler bence modern Kürtçe müziği dünyada en iyi şekilde temsil edebilirler.. Tek mesele destek görmek..

*Albümünüzün yayınlanacağı günlerde yeniden görüşmek üzere diyerek, bu söyleşimizi bitirelim isterseniz, tam da yeni albüm çalışmalarınızın olduğu bir dönemde bize zaman ayırdığınız için teşekkür ediyorum.

Estağfirullah, siz de değerli vaktinizi bana ayırdınız, asıl ben ilginize teşekkür ediyorum. Tüm dinleyicilerime ve okrularınıza kucak dolusu sevgi ve selamlarımı iletiyorum sizin aracılığınızla.

Comments

'; (function() { var dsq = document.createElement('script'); dsq.type = 'text/javascript'; dsq.async = true; dsq.src = '//' + disqus_shortname + '.disqus.com/embed.js'; (document.getElementsByTagName('head')[0] || document.getElementsByTagName('body')[0]).appendChild(dsq); })();